Gidersin ki!
Sadece iste ve olsun diyemem ama. Önceliklerini belirledin mi gidiyorsun. Önceliğin "yol almak, yollara düşmek" olduğunda başlıyorsun yer araştırması yapmaya, para biriktirmeye, uçak / tren bileti bakmaya... Emin ol, sen yola çıkmaya karar verdiğinde bir şekilde hepsi önünde belirmeye başlıyor; ama hızlı ama yavaş. Biz yaptık kaç defa. Oldu ki:)
Dil korkunu, anlaşamama korkunu, temizlik korkunu, yeni insanlarla tanışma korkunu aştığın an gidiyorsun aslında. Ya da gittiğin yerde emin ol bir şekilde aşıyorsun:) Bak, bunu da yaptık kaç defa. Oldu ki:) Bize diyebilirsin ki "İngilizce biliyorsunuz. Tabi ki size göre hava hoş." Ancak kaç defa İngilizce bilmeyen insanlarla karşı karşıya geldik, bir bilsen? O an evrensel dil olan "beden dili" ile her şeyi hallettik. Anlaşıyorsun, korkma:)
Sonra başka yerler, başka insanlar, başka sen oluyorsun. Ama inan hep kendine varıyorsun. Yaptık yaptık. Oldu ki:)
Sonra gittiğin başka yerlerde yine yine yine kendinle buluşuyorsun. O halde sen de bizim gibi hoş git, kendine hoş gel:)
-Arzu-
Gidersin ki! Çocukluğum iki ağabeyimle birlikte, sobanın yakınına serdiğimiz dünya haritasından ülkeler, dağlar, denizler, nehirler vs. bulma oyunu oynamakla geçti. Hep çağırdılar beni. Her çağrılarını duydum. Ne yol vazgeçti benden ne de ben yolun çağrısından. O yüzden "gidersin ki!" diyorum. Önünde sonunda... Nasıl'ına bakma derim. Önce yolun çağrısına kulak ver. Sonra iste gitmeyi. Küçük yol egzersizleri yapabilirsin mesela: atlayıp otobüse şehir karşı kıyısının en uzağına gitmek gibi ya da trene atlayıp Adapazarı'na gidip akşamına dönmek gibi. Sadece gitmek değil ama. Kendinle kendine gidiyorsun ya aslında... İçinde bir başkasını götürüp götürmemeye karar vermek de önemli. Kimi zaman gittiğin her şehirden kartpostallar yolladığın, 'O da burada olsaydı, görseydi...' dediğin, sesini özlediğin birisi vardır. Kimi zaman tüm bunları yapmak isteyip de yapamadığın birisi. Öğrendim: kartpostal atacağın, heyecanla telefon kartı alacağın biri yoksa hayatında ne ala:) Ama hayatında varla yok arası birisi varsa taşımayacaksın O'nu içinde, götürmeyeceksin o güzelim büyülü şehirlere. Senin kendi içindeki büyü yeter sana. Yetiyor aslında. Aksi takdirde bavullardan daha da ağır bir yükle dolaşabilirsin o şehirlerde. Peki ben ne yapıyorum? Yanıma küçük Yudum'u alıyorum :)))
Tabii can dostum, Ömrümün Eşlikçisi Arzu'yla gitmek tüm seyahatleri bir şölene dönüştürüyor o ayrı ;)
Haydi çağrıya kulak ver. Al kendini, al sevdiğini, al dostunu çık yola...
-Yudum-
Dip not: Sonuçta eti ve budu belli olan insanlarız kısaca. Aldığı maaş belli insan evladıyız. Bunu neden mi diyoruz? "Bu maaşla nasıl giderim?" diyenlere ithaf ediyoruz;)
Temmuz 2012 InterRail'i kaça patlar / patladı?
Kaça istersen o kadara patlar :)
ULAŞIM:
Keyif insanları olarak gidişimiz ama daha önemlisi dönüşümüz uçakla olsun dedik zira çok çok yorulmuş oluyorsun...Ne yaptık, sık sık ucuz uçak bileti araştırması yaptık. En sonunda Pegasus Havayollarından bulduk. Siz çok daha ucuza bulabilirsiniz tabii ki...
- 1 kişi gidiş: Amsterdam 200 TL
- 1 kişi dönüş : Milano 142 TL
15 günde en az 4 ülke göreceğimiz için en mantıklısı InterRail Global Pass 15 gün sınırsız bilet almak oldu.
- InterRail Global Pass (2.sınıf yetişkin kategorisinden)1 kişi: 422 Euro/ 972 TL
Tabi bunlara ek olarak tren rezervasyonlarını, şehir içi ulaşım(gerekli durumlarda metro,otobüs,taksi vb.) masraflarını da hesaba katmak lazım. O yüzden "edit" hakkımız baki arkadaşım:)
InterRail konusunda bize en faydası dokunan site: http://www.raildude.com/ vehttp://www.tcdd.gov.tr/home/detail/?id=259
KONAKLAMA:
Nerede kalmalı? Tabi ki Hostel'de :))) Bütçe olayı...
PÜF NOKTA!!! http://www.hostelbookers.com/ , http://www.hostelworld.com/ siteleri en çok kullandığımız... http://www.booking.com/ da var...
Hostel'de kalacağız ama önceliklerimiz neler?
Bizim için double ya da twin oda farketmiyor ama illa ki 'private bathroom'. Özellikle benim (Arzu) isteğimdi:)))
Hostelin konumu önemli, çok şehir dışında olmamasına dikkat ediyoruz.
Curfew (gece giriş saati) var mı yok mu? Wi-fi, Linen var mı? Bütün bunlar ve fazlası hakkında yukarıdaki hostel bulma sitelerindeki oylama ve misafir görüşlerinden fikir edinebilirsin.
Olabildiğince Hostelbookers 'ı tercih ediyoruz çünkü ekstra ödeme yapmıyorsun.
Bir gece hostel konaklaması bize ortalama 30 euroya mal oluyor. Azı ya da fazlası size kalmış ;) Ne kadar önceden rezervasyon yaptırırsan kardır tabi... Amsterdam'da 6 gece dayıda, 1 gece (belki)Paris'te tanıdıkta kalıyoruz ya da Brugge'den sonra Paris aktarmalı doğrudan Bordeaux'ya geçiyoruz. 1 gece de Toulouse'dan Nice'e gece treninde seyahat edip hostel parasından yırtıyoruz:)
- 15 gün içinde 7 gece Hostel 1 kişi kalış fiyatı: 216.50 euro
YEME-İÇME:
En önemlisi bizim için SU...Suyu marketten almak her zaman en ucuzu. Sırt çantanda taşıdığın 1,5 litrelik şişe hayat kurtarıyor...Bitmesine yakın yine bir market ve yeni bir şişe ;)
Sonra KAHVALTI...Bizim gibi kruvasan ve kahveden oluşan kahvaltı alışkanlığı olmayanlar için yine marketten alınan ekmek, peynir, domates, salatalık vs ile yapılan sıkı bir kahvaltı işleri kolaylaştırıyor. Öğle yemeği için genellikle SUBWAY ve benzeri yerlerden alınan doyurucu sandviçler de işe yarar. Akşam yemeği için en mantıklısı ünlü meydanlardaki restaurantlardan uzak durmak ve 'esnaf lokantası' bulmak ;)
Alkol konusunda ise dayanamadığım (Yudum) tek şey: Yerel biralar:)) Denerim illa ki! (Ona şahsen ayrı bütçe ayırıyorum). Benim (Arzu) içinse şarap:)
MÜZELER:
Her müzeye atlamayın :) Hangi şehirde hangi müzeler var, hangi müzeler ücretsiz vs. önceden bakıp, öncelik belirleyip, nokta atışı yapmak mantıklı. Zira hem paradan hem de zamandan tasarruf önemli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder