Haritaların dili vardır. Öyle bir dil ki yıllar yıllar öncesinden şimdiye harf harf yolculuk eder, ülke ülke, kıta kıta sen neredeysen bulur seni. Bulur da kendi gizemine ucundan kıyısından sırdaş eder seni... Keşfetmenin tutkusu, yeniyi bulmaya götüren heyecan, daha önce ağacına dokunulmamış, çimine uzanılmamış, denizinde yüzülmemiş, yemeğinden yenmemiş, yağmurunda ıslanılmamış toprakların cazibesi çeker seni; çizildiği ceylan derisi, parşömen ya da yırtık bir sayfa üstünden o kara parçalarına, hep mavi resmedilen denizlere çeker seni. Özellikle eski tarihli haritalarsa baktığın, o zamana dönmene de imkan yoktur ya sadece bakmakla ve hayal kurmakla yetinirsin. 500 yıl öncesinin hayatları çekiştirir kolundan da zaman, mekan ve uzamda sıkışmışlığına yanarsın.
(İç Ses: 'Doctor Who' gelse?
A: Ukalalık etme. Sırası değil.)
O halde:
senin - benim
yolun - yolum
benim - senin
yolum - yolun
olsun.
Eşlikçim ol. Bu dünyada kaç nefesim kaldıysa, kaç içten kahkaham, kaç gözyaşım, kaç heyecanlı an'ım, kısaca kaç canım kaldıysa seninle huzur dolu olsun. Su gibi duru, güzel ve tılsımlı olsun. Su gibi aksın. Su olsun.
(İç Ses: N'oluyor yahu? Piri Reis dedik; harita dedik; sen birden nereye bağladın?
A: Bağlarım ben.
İç Ses: Kime bağladın?
A: Şşşhhh! Sessiz ol.)
Denizciliğe amcası ünlü denizci Kemal Reis'in yanında başlayan, onunla Akdeniz'de korsanlık yapan, Venedik üzerine yapılacak sefer için II. Beyazıt'ın Akdeniz'de korsanlık yapanları donanmaya katılmaya çağırması üzerine padişahın huzuruna çıkıp donanmanın hizmetine girmiş olan Piri Reis... Sonraki yıllarda Osmanlı donanmasında gemi komutanlığı görevleriyle başarılı savaşlara imza atan Piri Reis... Amcası Kemal Reis'in 1511'de ölmesinin ardından Gelibolu'ya çekilip orada bir dünya haritası hazırlayan Piri Reis... Farklı bir çok haritadan yararlanarak 1513'te tamamladığı dünya haritasını, 1517 yılında Yavuz Sultan Selim'e sunan ve daha sonra Kaptan-ı Derya rütbesine getirilen Piri Reis... Ve 9 Kasım 1929'da Topkapı Sarayı'nın müzeye dönüştürülmesi sırasında yapılan envanter çalışmaları sürerken şans eseri bulunan Piri Reis'in 1513 Dünya Haritası...
(İç Ses: Eyyyy sevdiğim! Çıkar benim ruhumun haritasını.
A: Hayırdır?
İç Ses: Sana öykünüyorum ben. Bildin mi?
A: Sen var ya sen. Aynı ben.)
En eski dünya haritalarından biri olan Piri Reis'in bu haritası UNESCO tarafından dünya kültürel mirasının paha biçilemez eserlerinden biri olarak kabul edildi. Bu nedenle de 2013 yılı, haritanın 500. yılını kutlama ve anma yılı oldu.
MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki sergiyi gezince şaşkınlık ve hayranlık el el verip halka halka etrafında dolanıyor insanın. Sergi, şu bölümlerden oluşuyor. Bunu da paylaşalım tam olsun:
- Piri Reis öncesi dünyaya bakış,
- 1929'dan günümüze haritanın hikâyesi,
- 1513 Dünya Haritası'nın özellikleri,
- Piri Reis ve Kitab-ı Bahriye,
- Çağdaş tasarımcıların gözünden Piri Reis haritaları,
- Piri Reis haritalarının Geleneksel Çini Sanatına yansıması.
31 Mayıs 2013 tarihine kadar ziyaret açık olan bu sergiyi kaçırmayın derim.
"Ümit edilir ki bu yolda yürüyen ve bu işin ehli olan kardeşlerimiz yaptıklarımdan faydalandıklarında ve okuduklarında bu hakiri de unutmayalar," diyen Piri Reis'e sonsuz şükran ve saygılarımızı sunuyoruz.
(İç Ses: Sen kendi ruhunun dünya haritasını ne zaman çizeceksin?)
-Arzu-
Merhaba, benim de bir blogum var ve son yazım Piri Reis sergisi üzerine. Küçük bir ayrıntıyı araştırırken bu yazıya rastladım ve aynı sergiden yola çıkıp duygu ve düşüncelerini yazmış bir başka haritaseverle karşılaşmak haftanın güzel sürprizi oldu. İlk paragrafınızı çok sevdim. Benim yazımı merak ederseniz, blogumun adı kocunkesifgunlugu.blogspot.com, bahsettiğim yazımın adı "Kuşbakışı". İyi günler... Cenk Doğru
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz Cenk Bey... Sizin yazınız da çok güzel. Haritalarla diyalog içinde olan size de selam olsun.
YanıtlaSil